“Sahip ol, mutlu ol” değil, sahip olduklarınla mutlu ol. Sahip olduklarınla mutlu değilsen, sahip olacaklarınla da mutlu olamıyorsun zaten
Category Archives: Kısa Düşünceler
Tek noktada derinleşmek mi, noktaları birleştirebilmek mi?
Sürekli problem çözmek üzerinden aldığımız mühendislik eğitiminin bizlerin analiz yeteneğini fazlası ile geliştirdiğini görüyorum. Bir konuya derinleştiğimizde bir şekilde mevcut datalar üzerinden çözüm üretebiliyoruz. Sorun elimizdeki veriler eksik olduğunda başlıyor. O zaman farklı noktaların, düşüncelerin birbirleri ile bağlantılarını bulup onları ilişkilendirmek gerekiyor. Yani tezlerden, antitezlerden sentezlere ulaşabilmek.
İlkokuldan bu yana bize verilen eğitimin matematik tarafı kadar felsefe yönü kuvvetli olmadığı için sentez yeteneğimizi analiz yeteniğimiz kadar geliştiremiyoruz.
Firmaların çalışan seçimlerinde analiz yeteneği kadar sentezleme becerisine de ağırlık vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde problemleri neden çözdüklerini bilmeden çalışan bir sürü birbirine benzeyen çalışanları olacak.
Ulaşamayacağın kadar yüksekte sandığın kişiler
“Hayat garip.. Bazen ulaşamayacağın kadar yüksekte sandığın kişiler, aslında eğilemeyeceğin kadar alçaktadır!” -Freud-
20’li ve 30’lu yaşlarımda çevremde böyle çok kişi vardı. Sonra fark ettim ki, ulasamayacagım kadar yuksekte oldugunu düşündüğüm insanları yanlış konumlandırmışım. Artık pek karşılaşmıyorum bu tarz insanlarla. 🙂
Tek başına özgüven yeterli olmuyor
Gençlere hep özgüvenlerinin yüksek olmasını, özellikle iş görüşmelerinde kendilerine güvenerek konuşmalarını söylüyoruz. Bu özgüvenin de yollarını açacağını anlatıyoruz. Buraya kadar güzel ancak unuttuğumuz önemli bir nokta var. Özsaygı olmadan özgüven olduğunda insanlar çok rahat kibir tuzağına düşebiliyorlar ve karşıdan sevimsiz görünüyorlar. İşin acı tarafı böyle göründüklerinin de farkında olmuyorlar.
Mutluluk üretim ilişkisi
Mutluluk = Üretim, üretim arttıkça mutlulugun da arttıgını düşünüyorum. Tüketim arttıkça da mutsuzluğun. 🙂
Acılar ve ötesi
İnsanın yaşadığı acılar derinleştikçe sevme kapasitesi de artıyor. Acı ile sevgi arasında böyle bir bağlantı olduğunu düşünüyorum. Bu durum beraberinde yaratıcılığı da geliştiriyor.
Ekonomik Özgürlük
Ekonomik ozgurluk once kendi ozgurlugunuzden gecer. Calistiginiz zamani, kazandiginiz parayi baska insanlar yonetiyorsa asla ozgur değilsiniz.
Özgürlük, insanın istediği her şeyi yapması değil istemediği şeyleri yapmayabilmesidir
Düşünürseniz, günlük yaşamımızda istemediğimiz halde yapmak zorunda olduklarımız, isteyerek yapabildiklerimizden çok daha fazladır. İnsanın özgür olmasının ilk şartının, yapmak istemediği bir şeyi yapmama imkanına sahip olabilmesidir diye düşünüyorum. Benim için özgürlük, bir kişinin her istediği şeyi yapması değil istemediği bir şeyi yapmayabilmesidir
Başarılı olmak istiyorsanız başarıyı doğru tanımlamalısınız
Başarı sürekli yukarı çıkmak değil, başarı bir döngü, bir yolculuktur. Başarıyı sürekli yükselmek olarak düşündüğümüzde bir noktaya gelince gevşeyip düşme olasılığımız çok yüksektir ama döngü olduğunu bildiğimizde sürekli mücadelenin içinde kalırız.
Çelişkilerini yönetebilen insanlar geleceği yönetebilir
Kendisi ile çelişmeyi beceremeyen insanlar daha dogmatik oluyorlar. Böyle düşündükçe de bakışlarını ileriye değil geriye doğru çeviriyorlar, sürekli kendilerini tekrarlıyorlar, aynı şeyleri yazıp, ısrarla aynı şeyleri söylüyorlar. Kendim ile çelişip, tüm bu paradokslarıma gülebilmek her zaman için beslemiştir beni. Yaratıcılığımızın da geleceğe yönelik vizyonlarımızın da çelişkilerimizi ne kadar iyi yönetebildiğimizle bağlantılı olduğunu düşünürüm.