Neden ruhunu şeytana sattın Lanthimos?

Poor Things’i seyrederken bir kez daha Lanthimos’un hikayeyi görüntülerle anlatma konusunda yaşayan en büyük yönetmenlerden biri olduğunu düşündüm. Ama bir taraftan da filmi ucuz, ticari bir matematik formülle çektiği için öfkelenerek seyrettim. Almodavar da Ozon da benzer tuzaklara düşmüşlerdi ama Lanthimos’tan bugüne kadar yaptığı filmlere baktığımda bunu beklemiyordum. Hocası Angelopulos böyle bir basitliği hiçbir zaman yapmamıştı. Bu anlamda Nuri Bilge Ceylan’ı ve İranlı yönetmenleri bir kez daha takdir ettim.

İskoç yazar Alastair Gray’in aynı adlı romanından çekilen filmin gerçeküstü bir konusu var. İlk sahneden itibaren seyirciyi hemen içine alıyor. Kurgudaki sıkıntı, bizim filmin başında yönetmenle yaptığımız evet senin bu olmayacak hikayeni kabul ediyoruz ama sen de buna bağlı kal dediğimiz sözleşmeyi bozan başka olağandışılıkların girmesi. Günümüzde Mind Bending olarak tanımlanan bu yapımlarda birden fazla ana kurguyla çakışan olağandışılıklar yapıyı mahvediyor. Bu konuda Netflix’te çok başarılı mind bending uygulaması olan dört sezon, 62 bölümlük Manifest diye bir dizi seyrettim. Olmayacak bir olayla başlıyor. Tüm bölümlerde de doğaüstü gelişmeler oluyor, ancak bunların hiçbiri birbiriyle çelişmiyor ve mükemmel bir finalle sona eriyor.

Filmin kurgusu, çok seyredilmesi, hatta Oscar alması için formüle edildiği için romanda bu yanlışların olmayacağını düşünüyorum.

Bir eleştirim de Lanthimos’un sürekli klişeye kaçan mesaj verme kaygısı. O görüntüleri, diyalogların çoğunu atarak çekseydi film çok daha etkili olurdu. Eseri, de seyredeni de yukarı çekerdi. Ama bu ucuz diyaloglar olmasa bu kadar maliyetli sahneler de çekilemeyecekti. Bu noktada Lanthimos’un ruhunu şeytana satma kararına hak verebiliyorum.

Emma Stone’un performansı mükemmeldi. Cinselliğin yoğun olduğu sahneler kurguyla uyumluydu. Filmin üzerinde tartışılacak birçok noktası varken buradan bir bakışla değerlendirilmesini de yadırgıyorum. Emma Stone, filmden sonra uzun bir süre erkeklerden tiksinti duyar mı, onu bilemem. 😊 Lanthimos’a cinsellikle ilgili sahneleri sorduklarında güzel bir açıklama yapmış, internette bulabilirsiniz. 

Lanthimos’un bu yıl Cannes’da gösterilecek filmi yine bir edebiyat uyarlaması, Othessa Moshfegh’in romanı Dinlenme ve Rahatlama Yılım. Alıp henüz okumadığım kitaplardan. 😊 Başrolde yine Emma Stone. Merakla bekliyorum. 🤗

Yorum bırakın