99’dan beri yaptığım irili ufaklı web siteleri içinde bu kaçıncısı hatırlamıyorum ama tamamen kişisel olması itibari ile ilki diyebilirim. Bu blogta kişisel tarihimi yaşarken yakalayıp kayıt altına almayı hedefliyorum.
100 yıl sonra yaşadığımız bugünler için çok iyi şeyler yazılmayacagı kesin gibi. Gelecek nesillerin şu yaşadıklarımıza bakarak bizlere acıdıklarında; 2000’lerin ilk çeyreğinde yaşadığımız hayatın onların düşündüğü kadar da kötü olmadığını, onlara çok tuhaf gelse de bizim de kendimize özgü uğraşlarımız ve eğlencelerimiz olduğunu, buralarda güzel günler de geçirdiğimizi bilmelerini isterim.
İnsanın tek bir yaşamı olduğu için yargılanamayacağını söylemiş Milan Kundera. Bu çağlar/dönemler için de geçerli bence, insanoğlu o şartlar altında o çağı/dönemi tek bir kez yaşıyorsa bunu yargılamak da ne kadar doğru olacaktır bilemiyorum ama insan doğası gereği içinde yaşamadığı bu günleri de bir şekilde yargılayacaktır. Tarihin hep kazananlar tarafından dizayn edildiği düşünülürse insanların yaşadıkları dönemde tuttukları samimi blogların o dönemin doğru değerlendirilmesi açısından önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyorum.
Seyrettiğim filmleri, okuduklarımı, dinlediklerimi, aklımda kalanları, kafama takılanları, yakaladığım anların fotograflarını, hayata dair notlarımı, kısacası kaybolmasın istediklerimi bu blog üzerinden paylaşarak saklamayı istiyorum. Şimdilik hepsi bu…
Bunu ben de yapmak istiyorum 🙂
BeğenBeğen
100 yıl sonrasına internet kalacak mı çok merak ediyorum. Farklı senaryolar hep var.
BeğenBeğen
Sizi hayranlık duyarak tebrik ediyorum. Meslektaşım olarak yaşayan insanlar arasında idol olabilecek nadir insanlardansınız.
BeğenBeğen