Genç adaylara hep şunu söylerim; pozisyon kazanmaya değil, yetenek kazanmaya çalışın, bir gün pozisyonu elinizden alırlar ama yeteneği almaları mümkün değil…
Category Archives: Öğrencilere Yönelik
Öğrencilere bir soru
Sevdiğiniz işleri mi, başarılı olacağınızı düşündüğünüz işleri mi, para kazanacağınızı düşündüğünüz işleri mi yapmak istiyorsunuz?
Aslında tuzak bir soru bu, sevdiğiniz işleri seçtiğiniz zaman diğer ikisi zaten kendiliğinden gelecektir. 🙂
Başvuru yaptığınız firmanın size uygun olup olmadığını nasıl anlarsınız?
Mülakat öncesi, internet üzerinden, sosyal medyadan, çevrenizden firma ile ilgili araştırma yapıp bilgi toplayabilirsiniz. Mülakata çağrıldıktan sonra ise firma ortamı, çalışanlar, görüştüğünüz kişi ve benzeri detayları iyi gözlemleyerek çok önemli çıkarsamalar yapabilirsiniz. Ancak unutmamak gerekir ki bir firmayı en az 3 ay orada çalışmadan doğru anlayabilmek pek mümkün değildir. Bazen bu süre bile yeterli olmaz. Aynı evlilik gibi :). Dışarıdan yapacağınız tüm değerlendirmeler bir yere kadar gerçekçi olacaktır.
İşe alımınız öncesinde hangi detaylara dikkat etmeniz konusunda hazırladığım bu kısa listenin işinizi kolaylaştıracağını düşünüyorum. Listeye başlamadan önce önemli bir konuyu hatırlatmakta fayda var. Firmanın size uygun olup olmadığını anlamanız için ilk önce sizin kendinizi, isteklerinizi, becerilerinizi iyi tanımanız gerekiyor. Kendinizi doğru tanımadı iseniz firmayı ne kadar iyi tanırsanız tanıyın yanlış karar alma riskiniz yüksek olacaktır. Bu kısa hatırlatma sonrası artık listemize geçebiliriz.
1) Firmanın adını hiç duymadınız, başvuru öncesi alabileceğiniz bilgi de kısıtlı olsun. Size ilk ipuçlarını şu 3 şey verecektir. Firmanın ilanının şekli ve içeriği, sizi görüşme için arayan kişinin konuşması ve firmanın web sitesi. Web sitesinin, özellikle vizyon-misyon kısmında klişe ifadeler mi var yoksa üzerinde kafa yorulup gerçekten firmayı yansıtan bir metin mi kaleme alınmış? Firma sahiplerinin vizyonuna yönelik önemli ipuçlarını bu yazıda yakalayabilirsiniz.
2) Otoparktaki ve ön kapı girişindeki güvenlik görevlisinin tavrı. Nasıl davranması gerektiği konusunda bir eğitim alıp almadığına yönelik bir ipucu verebilir size.
3) Danışmada sizi karşılayan kişinin tavırları. Sizin geleceğinizi biliyor ve ona göre mi karşılıyor sizi, yoksa o saatte geleceğinizden haberi yok mu? Kurum içi iletişimin kalitesine yönelik küçük bir ipucu verebilir size.
4) Bizler hayatta neyi önemli buluyorsak içinde bulunduğumuz mekanlar da bir şekilde bize onu hatırlatır. Alain De Botton, “Mutluluğun Mimarisi” kitabında bir mekana girdiğimde mekanın tasarımından, eşyaların yerleştirilişinden ve benzeri detaylardan o mekanda yaşayan insanların mutlu olup olmadıklarını bir noktaya kadar anlayabilirim. Firmanın ortamı iyi gözlendiğinde orada çalışanların duygularını yönelik çok sayıda ipucu bulabilirsiniz. Ayrıca çalışanları çok kısa bir süre dahi olsa görme imkanınız olabilirse onların çalışma şekilleri, yüz ifadeleri size çok şey anlatacaktır.
5) Firmada yaka kartı uygulaması var mı, çalışanlar bunu uyguluyor mu? Yaka kartlarındaki isimler rahat okunabiliyor mu? Kartın görseli güzel ama isimler düzgün okunmuyorsa firmanın içerikten çok görüntüye önem verdiğine yönelik küçük bir işaret olabilir bu durum.
6) Firma OHSAS 18001 belgesini aldı ise toplantı odasında ziyaretçiler için herhangi bir olumsuzluk durumunda çıkışın nasıl yapılacağını yönelik bir kaçış planının görünür bir noktada olması gerekiyor. Böyle bir planı görmediyseniz firmanın kalite, İSG ve benzeri standartları hayata geçirmesinde sorunlar yaşadığını düşünebilirsiniz.
7) Görüşme yaptığınız İnsan Kaynakları Yetkilisi size firmanın İnsan Kaynakları Politikası konusunda yeterli bilgiyi verdi mi? Özellikle eğitim politikalarına yönelik somut bir şeylerden bahsetti mi yoksa bu konuyu biz eğitime önem veririz gibi sözlerle geçiştirdi mi?
8) Pozisyonunuza ve yapacağınız işe yönelik açıklamalar net bir şekilde yapıldı mı? Yoksa üstü kapalı ve bulanık bir biçimde başladığınızda görürsünüz şeklinde mi bırakıldı?
İş görüşmesine gitmeden bir gün önce yapmanız gerekenler
Görüşme öncesi yapılması gerekenlere yönelik hazırladığım kısa kontrol istesinin işinizi kolaylaştırabileceğini düşünüyorum.
1) Firmanın internet üzerinden detaylı araştırılması (sadece web sayfasından değil)
2) Görüşmeyi yapacağınız kişinin sosyal medya üzerinden incelenmesi. Unutmayın iyi bir insan kaynakları uzmanı ile görüşecekseniz onlar sizi mutlaka sosyal medya üzerinden araştıracaklardır.
3) Görüşme yapılacak yere nasıl gidileceğinin belirlenmesi. Araç ile gidilecek ise yakındaki park yerlerinin öğrenilmesi
4) Görüşme için uygun kıyafetin seçilmesi
5) Görüşmede anlatılanların not edilmesi için not defteri temini. Girdiğiniz tüm toplantı ve görüşmelerde yanınızda not alabileceğiniz bir araç (not defteri, ajanda, tablet vb.) yok ise bu ilk dakikada sizin için bir eksi puandır.
6) Çalışmalarınız ile ilgili paylaşmayı düşündüğünüz dökümanların, dijital fotoğrafların vb. hazırlanması
7) Görüşme yapacağınız firma veya kişi ile daha önce görüşen tanıdıklarınızın araştırılması ve onlardan konu ile ilgili bilgi alınması
8) Mülakatlarda çok sorulan; daha önceki iş yerlerinizden neden ayrıldınız, firmamıza nasıl bir katma değer sağlayacağınızı düşünüyorsunuz gibi sık sorulan soruları öğrenip bu soruların yanıtları hakkında hazırlık yapmak. İnternette bu konuda çok sayıda kaynak bulabilirsiniz.
9) “Bize biraz kendinizden bahsedin” sorusuna yönelik fazla uzun tutmadan yaklaşık 3 dakika içinde anlatabileceklerinizi kafanızda hazırlamak. Başvuru yaptığınız firmaların özellikleri doğrultusunda bu konuşmanızı sürekli revize etmenizi tavsiye ederim.
10) Özgeçmişinizin çıktısının alınması. Görüşme yapacağınız kişide özgeçmişinizin güncel hali olmayabilir.
11) İyi bir uyku ardından güzel bir kahvaltı 🙂
Bol şanslar…
Unutmayın şanslı olmak fırsatlara hazır olmaktır.
Micheal Jordan’ın başarısının sırrı
Micheal Jordan, tüm başarıların ardındaki o sırrı ne kadar güzel açıklamış; Vazgeçmemek.
“Kariyerimde 9000 nin üstünde şut kaçırdım, hemen hemen 300 maçta yenildim, 26 defa maç kazanma sayısı için bana güvenildi, kaçırdım. Çabaladıkça başarısız oldum, başarısız oldukça çabaladım işte başarımın sırrı “
İş hayatında herkesin aradığı bir çalışan olmak isteyenler için ilk aklıma gelen 12 küçük tavsiye – Kadıköy Kozyatağı metrosunda bir deneme
Hayatı basitleştiren sığ çözüm önerileri getiren kişisel gelişim kitaplarını da şu anda yazdığım gibi listeleri de hiç bir zaman sevmemişimdir. Bugün şöyle bir düşündüm, ben de çağın modasına uyup bu tarzda bir liste yapsam ilk aklıma gelenler ne olurdu diye. Kadıköy Kozyatağı arasında 6 istasyonluk bir zaman verdim kendime ve hızla aşağıdaki listeyi oluşturdum. 😊
Çok çalışın, çok çalışın, çok çalışın ama verimlilik bazlı çalışın, boş çalışmayın.
Başkalarına değil, bilginize becerinize güvenin.
Kendinize sürekli yatırım yapın. Her şeyinizi elinizden alabilirler, sıfır noktasına hatta daha altına düşebilirsiniz ama bilginizi, becerinizi, eğitiminizi kimse sizden geri alamaz.
Saygınlığınızdan taviz vermeyin, dürüst olun, verdiğiniz sözleri tutun. Eksiğiniz para ise kredi alabilirsiniz ama kaybettiğiniz itibarınız ise böyle bir şansınız hiç bir zaman olmayacak.
Tutkunuz yoksa istediğiniz hiç bir şeye ulaşamayacaksınız, ulaştıklarınızın da kıymetini bilemeyeceksiniz.
Sistem içinde kaybolmak istemiyorsanız kendiniz olun, kendiniz kalın. Benzerlerin içinde benzersiz olun.
Kendinizi sanatla besleyin. Bir Alman düşünürün söylediği gibi, ne ile beslenirseniz o sunuz.
Kendinizi sürekli yenileyin. Eksiklerinizi gördükçe yeni versiyonlarınızı çıkarın piyasaya.
Araştırın, merak edin, sorgulayın. Size söylenen hiç bir şeyi, işinize gelse dahi düşünmeksizin kabul etmeyin. Küçük bir merakın sizi nerelere götüreceğini tahmin edemezsiniz.
İyi bir takımınız yoksa başarılı olmayı beklemeyin. Siz maç başlamadan kaybetmişinizdir.
Kaybedeceğiniz anın vazgeçtiğiniz nokta olacağını unutmayın.
Böyle başarı sırları veren klişe listelere çok fazla itibar etmeyin, hayat bu listelerde yazılanlarla çözülecek kadar basit olmadı hiç bir zaman. 😊 Buralarda yazılanları yaşadıklarınız ve düşüncelerinizle sentez ettikten sonra içselleştirmeye çalışın ancak o zaman bir şeylerin değiştiğini fark edeceksiniz.
Not: Fikirler metroda geldi, yazıyı evde derledim. ☺️
İyi bir liderde olması gereken 5 özellik
Adil olmalı: Çalışanı düşük ücret, yan hakların eksikliği ve diğer tüm olumsuzluklardan daha fazla inciten o işyerinde adaletin olmadığını görmesidir. 10 yılı aşkın sürede mülakat yaptığımız 5000’in üzerinde insanla yaptığımız sohbetlerde bir iş yerinde seni en çok ne rahatsız eder sorusuna aldığımız ilk yanıt adaletsizlik olmuştur. Bir sonra gelen ise verilen sözlerin tutulmaması.
Bilgili olmalı: Konusunu iyi bilmeyen birinin o konuda liderlik yapabilmesi mümkün değildir. Bilgisiz bir lider adil de olamaz, unutulmamalı ki herkese eşit davranmak da adalet değildir.
Zarif olmalı: Tüm bildiklerini zerafetle aktarabilmeli ve ekibini zerafetle yönetebilmelidir. Yakınlarımın benden en çok duyduğu sözdür: “Üslup, içerikten önemlidir, çünkü iyi bir üslup ile kötü bir içeriği anlatabilirsiniz ama kötü bir üslup ile iyi bir içeriği anlatamazsınız”
Pozitif olmalı: Pozitif veya negatif enerjisi ortamı ve çevresindekileri direkt olarak etkileyeceği için sadece işe değil hayata bakışı da pozitif olmalı.
İyi insan olmalı: İyi bir mühendis, iyi bir yönetici, iyi bir patron olmadan önce iyi insan olmalı
Üniversitede aldığınız yüksek notlar iş hayatında işinize yarayacak mı?
Bu soruya çok net olarak hayır diyebilirim. Nottan daha önemli olan o dersi, konuyu iyi anlamış olmak, hedefiniz notlarınızın yüksekliğinden önce mesleğinizi iyi öğrenip, içselleştirmek olsun. Notlarınızın yüksek olması bunun tek başına bir göstergesi değil.
İş yaşamında okulda aldığınız notlar pek işinize yaramıyorsa o zaman işinize yarayan şeyler neler? Öncelikle networkünüz, okul yıllarında oluşturduğunuz arkadaşlıklar, çevrenizin genişliği. İş hayatında belli noktalara gelen insanların ortak özelliklerine bakarsanız hepsinin geniş bir çevrelerinin olduğunu görürsünüz. Bu çevre, sadece sizin iş bulmanızda değil, daha sonraki yıllarda tedarikçi temininden, eleman seçimine bir çok konuda size yardımcı olacaktır. İş hayatında ulaşmanız gereken bilgileri kitaplarda değil, o konuyu iyi bilen insanlarda bulacaksınız. Çevreniz ne kadar geniş olursa doğru kişilere daha hızlı ulaşacaksınız.
İlk iş görüşmelerinde de size okulda aldığınız notlar sorulmayacak, ilgi alanlarınız, hobileriniz, mesleğinize yönelik katıldığınız etkinlikler, kurslar sorulacak. Okulda notları yüksek ama mesleki seminerlere, ilgili programlara katılmamış, ilgi alanları kısıtlı, kendini iyi ifade edemeyen bir yeni mezunun istediği kadar iyi eğitim almış olsun iş bulması kolay değil.
Bir de şunu unutmayın size para kazandıracak bir çok yeteniğinizi üniversiteden mezun olduktan sonra kazanacaksınız çünkü okulda gördüğünüz teorik dersler sizin kendinizi tanımanıza ve anlamanıza izin vermiyor, daha çok kafanızı karıştırıp sizin kendinizden uzaklaşmanıza neden oluyor.
İlkokul 2.sınıftaki Hayat Bilgisi dersi üniversite son sınıfa kadar okutulmalı
Ne gariptir okullarda her türlü bilimi öğretiyorlar ama yaşamayı öğretmiyorlar. Nasıl yaşayacağını öğrenmemiş bir insanın okulda öğrendiklerini hayata geçirebilmesi bu nedenle kolay olmuyor. Hiç bitmiyor bocalamamız.
İlkokul 2.sınıftaki Hayat Bilgisi dersinin üniversite son sınıfa kadar okutulması gerektiğini düşünüyorum. Bu şekilde duygusal zekası yüksek insanları yetiştirebiliriz. Aksi takdirde mühendislikten geçsek de, hayattan kalmaya devam edeceğiz.
Okul birincilerini işe alırken iyi düşünün
Okul hayatında sadece derslerine yönelmiş, farklı alanlarda hobileri olmamış, sosyal yönlerini geliştirememiş, hayata çok boyutlu bakamayan gençler takım çalışmasında ciddi riskler yaratacaklardır.