Hocam Prof. Dr. Emin Karahan’ın ardından

Değerli hocam Prof Dr Emin Karahan’ın vefatını dün internetten öğrendim. Hayatımın iki farklı kırılma anında üzerimdeki emeği büyüktür. 

1985’de 5.yarılda Hidrolik dersini verememiştim. O günkü YÖK yasalarına göre ertesi sene de geçemezsem direkt okuldan atılıyordum. Ve Hidrolik’in mantığını bir türlü anlayamıyor, dersi de hiç ama hiç sevmiyordum. Gelecek yıl dersimize Emin Hoca geldi. İnci gibi yazısı, tahtayı kullanma becerisi, dersi kafamın içine doğrudan yerleştiren anlatımıyla o sevemediğim Hidrolik benim için bambaşka bir hale geldi. Hatta bir dönem su kürsüsünde yüksek lisans yapmayı bile düşündüm.

İkinci karşılaşmamız 2013’de Beykent Üniversitesi’ndeydi. Beni yüksek lisans öğrencilerine Yapım Yönetim dersi vermem için davet etmişti. Sevgili dostum Murat Kuruoğlu ile bu dersi beş sene birlikte verdik. Ders akşam 19.00’da başlıyor, saat onbiri geçerken hademelerin hocam binayı kapatıyoruz demesiyle sonlanıyordu. Bazen eski öğrencilerimle karşılaştığımda bitmeyen o gece deslerimizi konuşuyoruz.

Emin Hoca’dan başka biri sanırım benim bu zamanı, kuralları takmayan aykırı ders işleme tekniğimi hoş görmezdi.

Geride bıraktığınız ışıl ışıl öğrencilerinizle hep yaşayacaksınız Emin Karahan hocam. Mekanınız cennet olsun. 🙏

35 yıllık yol arkadaşlarımla birlikte güzel bir gecenin ardından

8 Kasım 1982’de yani 7 Kasım Pazar günü %92 çoğunlukla kabul edilen anayasa referandumunun ertesi günü İTÜ Taşkışla’da, yağmurlu ve soğuk bir günde başladığımız yolculuğun 35. yılını doldurduk bu sene. Hepimizin gözlerinde, o 2 blok ders arasında derme çatma çay ocağının önündeki sohbetlerimizin heyecanı var hala. Ve bu heyecanın hiç bitmeyecek olduğunu görmek, tarif edilemeyecek kadar güzel bir duygu. 😊

30 yıl sonra en güzel yılların geçtiği binada…

1983’de ilk gördüğümde çok da sevmediğim bu binada en güzel yıllarımın geçeceğini hiç bilmiyordum. Taşkışla’dan biraz buruk geldiğimiz inşaatı devam eden bu yapıda okul nasıl bitecek diye dertlenirken bugün mezuniyetimizin 30.yılı törenine geldik. 😊

Zamanı 80’lerin bir yerine kilitlemek

Üniversite arkadaşları ile buluştuğunda insan bir süreliğine zamanın 1980’lerde bir yerlerde kilitlendiği hissini yaşıyor. İyi ki bu güzel insanlarla 80’lerin ortasında bir şekilde yollarımız kesişmiş, bir çok şeyi birlikte yaşamışız duygusu. Terapilerin en güzeli bu duygu olsa gerek 🙂

ITU182 Ortaköy Buluşması