Sadece yazı dilimi, yazdıklarımı değil yaşamımı da şiirsel kılmak istiyor, zihnimi ve ruhumu kirletecek hiçbir şeyi içime sokmamaya çalışıyorum.
Category Archives: Kişisel
En çok hangi konuda yazmak istiyorum?
Bana en çok hangi konuda yazmak istiyorsun diye soranlara yanıtım kısa oluyor. Tüm yazdıklarımda hep aynı şeyi yazmak istiyorum. Görünenin arkasındakini…
Kars Yolculuğumda yol arkadaşım Orhan Pamuk’un Kar romanı
Kars Yolculuğumda Orhan Pamuk’un Kars’ta yazdığı Kar Romanını bir kez daha okuyorum.
Cranberries’in, Dolores O’Riordan’ın ardından…
Bazı şarkılar vardır, ilk duyduğunuz anda sizi yakalar ve her dinlemenizde de farklı şekillerde etkiler. Cranberries’in ilk çıkış parçası Linger da benim için böyle bir parçaydı. Solistleri Dolores O Riordan’ın bugün 46 yaşında hayatını kaybettiğini öğrendiğimde çok üzüldüm. Ne diyeyim, iyi ki Cranberries’i çıktığı günden bu yana doya doya dinlemişim.
Herkesin içinde bir müzik çalar
Sevmemek Cehennemdir

50 yaşımdan 20 yaşıma yazılmış bir mektup

- Başarıya çok fazla takıntılı olma, anı kaçırırsın
- Mükemmelliğe değil elindeki kaynakları en doğru şekilde kullanmaya odaklan. Mükemmeli amaçladıkça hem ona ulaşamayacaksın hem de üretimin ve verimliliğin düşecek.
- Günlük tut, kişisel tarihini yaşarken yakala. Yaşadıklarına ilişkin yazacağın her not kendini daha iyi tanımanı ve anlamını sağlayacak. Kendini tanıdıkça yapacağın seçimler de o denli doğru olacak.
- 30 yaşına kadar her kıtada en az bir ülkeyi görmeyi hedefle. Tüm anlatılanları, bütün okuduklarını bu seyahatlerinden sonra daha iyi içselleştireceksin.
- Fotoğraf çekmenin tekniklerini öğren. Fotoğrafçı gözüne ne kadar erken sahibi olursan çevrendeki detayları o kadar iyi yakalayacaksın, bu becerin ile çok kişinin göremediklerini görebileceksin.
- Okuyabildin kadar edebiyat klasikleri, felsefe ve şiir kitapları oku. Dünyayı da, kendini de ancak okudukça daha iyi anlayacaksın. Üniversiteyi bitirdikten sonra okumak için bu kadar fazla zamanın olmayacak.
- Gazete ve benzeri popüler yayınlara ayırdığın zamanı olabildiğince düşür. Bu yayınların çoğunun amacı, senin düşüncelerini manipüle edip sistemin istediği bakış açısına sahip olmanı sağlamaktır.
- Sadece kendi mesleğinden değil farklı meslek gruplarından da arkadaşlar edinmeye çalış.
- Televizyonu değil, sinemayı tiyatroyu hayatına sok.
- Becerebiliyorsan bir müzik aletini çalmayı öğren.
- Arkadaşlarını, dostlarını kaybetme. İlerleyen zamanda en eski arkadaşların seni en iyi anlayanlar oluyor.
- Negatif insanlardan uzak dur, enerjini çalıyorlar. Bu yaşında enerjin bol olduğu için bu insanların sana verebilecekleri zararları tam anlayamayabilirsin.
- Sevdiğin şeyleri daha çok, sevmediğin şeyleri daha az yap.
- Sadece yaşadığın toplumdaki insanlara değil henüz dünyaya gelmemiş insanlara karşı da sorumlulukların olduğunu unutma.
- Dogmatik olan her şeyi sorgula.
- Zamanını iyi yönet, sen onu yönetemezsen o seni yönetmeye başlıyor, tüm yönetemediklerin gibi. İstediklerini bir türlü yapamazken hep bir şeyleri yetişmeye çalışıyorsun, çoğuna da yetişemiyorsun.
- Eşya, mal değil anı biriktir. Satın aldıklarını unutacaksın, yaşadıkların hep seninle kalacak.
- İlk referansın kendi iç sesin olsun, iç sesini toplumun gürültüsüne boğdurma.
- Hata yapmaktan değil hiçbir şey yapmamaktan kork. En korkuncu, insanın korkularına yenik düşüp eylemsizleşmesidir.
- Hayatını olabildiğince basitleştir. Bu sadeliği hayatına geçiremez isen, kendi yarattığın kaosun içinde boğulabilirsin.
- İnsanların söylemediklerini duymayı öğren. Asıl anlatmak istedikleri, beden dilinde ya da ses tonunda saklıdır.
- Cevapların çoğunu ya doğada ya felsefede bulacaksın. Doğayı da felsefeyi de iyi öğrenmeye çalış.
- Sahip olduklarının kıymetini bildiğinde yaşam daha kolaylaşacak.
- Hatalarından doğru dersleri çıkarabilme yeteneğini geliştirdikçe yanlışlarını fırsata çevireceksin. Hiçbir hatanın boşa harcanmasına izin verme.
- Pusulan vicdanın olsun.
- Ne politikaya gir ne de ilgilen.
- Mutluluğun tükettiklerinle değil, ürettiklerin ile bağlantılıdır.
- Gençliğindeki yenilikçi bakış açını hiç kaybetme. Hatta onu daha da geliştirmenin yollarını ara.
- Fikirlerine aşık olma. Aşık olduğun noktadan sonra daha iyisini yaratamazsın.
- Yarışacaksan birileri ile değil kendin ile yarış. Hep daha iyi versiyonun için çalış.
- Sonuç odaklı değil süreç odaklı ol. Sadece sonuca takılırsan yaptığın işteki anlamı kaçırırsın.
- Gün içinde olumlu duygular yaşadığın anların sayısını çoğaltmaya çalış.
- Geleceğe yönelik öngörülerin olsun. Seçimlerinde bu öngörülerini de dikkate al.
- Eleştirilmekten korkma. Eleştirileri doğru sentez edebilirsen yolunda daha hızlı ilerlersin.
- Olayları neden sonuç ilişkisi kapsamında değerlendirmeye çalış. Sana en anlamsız gelen bir sonucun hiç tahmin etmediğin bir sebebi olabilir. Sonuç olarak gördüğün belki de bir sebeptir.
- Affetmek yüreğini hafifletir, affet ama unutma. Unutursan aynı acıyı tekrar yaşayabilirsin.
- Birilerinin hayatına ne kadar olumlu dokunabiliyorsan kendini o kadar iyi hissedeceksin.
- Hayatın özünde basit ve keyifli olduğunu, onu zorlaştıranın toplumsal olgular olduğunu unutma. 100 yıl önce doğru kabul edilen çok şey bugün için nasıl yanlışsa, bugünün doğruları da 100 yıl sonra yanlış olabilecektir. Toplumsal dogmaların değil evrensel doğruların peşinden git.
- İdeolojilerin seni körleştirebileceği tehlikesini gözardı etme. Unutma ideolojiler sadece seni değil toplumları da körleştirebiliyor.
- Hayatın kaliteli olsun istiyorsan kaliteli sanat eserleri ile besle kendini.
- Korkularından arındıkça özgürleştiğini göreceksin. Korku ve özgürlük bir arada olmuyor.
- Beklentilerini doğru yönetebilirsen hayatın daha kolaylaşacaktır.
- Herkesin birbirine benzemeye çalıştığı bu dünyada özgünlüğünü korumayı başarabilirsen daha erken fark edilirsin.
- Sistem seni de öğütmeye çalışacak, tek yapacağın farklılığını, özgünlüğünü korurken kendini sürekli geliştirmek. Yoksa kalabalığın içinde kaybolup gidersin.
- En iyi geri dönüşü olan yatırım kendine yapacağın yatırım olacak.
- Kendinle yüzleşmekten korkma, yüzleşmeden kendini aşamazsın.
- Çelişkilerin yaratıcılığını geliştirecektir, onlardan korkma, içlerindeki mizahı yakalamaya çalış.
- Mizahı hayatının içinde tut. Kahkahalarını çoğalt, unutma kahkahaların da seni çoğaltacaktır.
- Yeri geldiğinde kendine format atmaktan çekinme aksi taktirde işletim sistemin kilitlenebilir.
- 50 yaşına geldiğinde 20 yaşındaki haline sen de bir mektup yaz 🙂
İnşaat Projelerinde Doğru Bir Planlama ile Verimlilik Nasıl Artar?
14 Kasım Salı akşamı Beykent Üniversitesi Taksim Yerleşkesi’ndeki “Yapım Yönetim” dersimin konusu “İnşaat Projelerinde Doğru Bir Planlama ile Verimlilik Nasıl Artar?”
Siz de benim gibi yönetemediğiniz her şey sizi yönetir, işi ya doğru planlar ya da işin peşinden sürüklenip gidersiniz diye düşünüyorsanız;
Bir şantiyede doğru planlama yapılmasının önündeki engeller ve çözümleri nelerdir?
Planlama bir yönetim aracı olarak nasıl kullanılır?
İş Programının doğru uygulanması için saha teknik ofis koordinasyonu nasıl sağlanır?
İş programında; aktivite – iş analizi seçimi, aktivitelerin süre tespiti ve ilişkileri
Üst düzey yöneticeleri planlama raporlarını doğru okuyup değerlendiremiyorlarsa ne yapılabilinir?
İş programı güncellemeleri ve revizyonlarında yaşanan sıkıntılar nasıl giderilir?
ve benzeri birçok konuyu hep birlikte konuşup, tecrübelerimizi paylaşacağımız bu haftaki
“Yapım Yönetim” dersime sizleri de beklerim.
Tarih: 14 Kasım 2017 Salı Saat: 19:00
Yer: Beykent Üniversitesi Taksim Yerleşkesi – 203 Nolu Amfi
İçimize açılan kapıların anahtarlarını bulamıyoruz
İçimize açılan kapıların anahtarlarını bulamıyoruz bütün derdimiz bu. Kimimiz tüm kapıları açan maymuncukların bizim kapılarımızı da açacağını düşünüyor, kimimiz kolay açılmasın diye bir kilit daha vuruyor kapıya, kimimiz anahtar deliğinden görebildiğimiz kadarı ile biliyoruz içimizdekileri, kimimiz kapının arkasındakilerle baş edemeyeceğinden korkup içerideki yükün baskısı ile açılmasın diye kapının önüne ne varsa yığıyor, kimi ise böyle kapıların olup olmadığının farkında bile olmadan tüketiyor yaşamını…
Sizi borçlandırarak bir kere ele geçirdiler mi artık onlardan kurtulmanız öyle kolay değildir
Sizi borçlandırarak bir kere ele geçirdiler mi artık onlardan kurtulmanız öyle kolay değildir. Sistem kementini atmıştır boğazınıza bir kere, özgürlüğünüzü teslim almıştır sizden. “Bugün borç alan yarın emir alır” diye boşuna dememiş atalarımız, bir kere emir almaya başlayınca sistem her istediğini yaptırmaya başlar size. Borcunuz vardır, sevmediğiniz işi bırakamazsınız, borcunuz vardır istediğiniz hayatı yaşayamazsınız, borcunuz vardır hayal ettiklerinizi gerçekleştiremezsiniz, kısır bir döngünün içinde dönmeye başlamışsınızdır. Boğazınızdaki kement sizi sıkıyordur ama çıkartamazsınız onu oradan. Sonra düşünürsünüz, ben bu borcu niye almıştım, neden nakit akışı mı bozmuştum diye, bakarsınız ki hiç de gereği yokmuş aslında bu sıkıntıya. Faizi ile ödediğiniz borç sadece para değil bu paraya sahip olmak için harcadığınız zamandır yani hayatınızdır aynı zamanda. 😊