Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

About Cem Kafadar

1987 yılında İTÜ’den İnşaat Mühendisi olarak mezun oldu. 1987-2007 yılları arasında Koç Grubu ve Alarko’da orta-üst düzey yönetici olarak görev aldı. 2007’de yapı sektörüne yönelik danışmanlık hizmeti veren 1inşaat Danışmanlık firmasını kurdu. 2004-2012 yılları arası İnşaat Mühendisleri Odası’nda Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. 2014 yılından bu yana Beykent Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrencilerine “Yapım Yönetimi” dersleri vermektedir. Ayrıca çok sayıda üniversite, STK ve firmalara “Proje Yönetimi” ve “Kariyer Yönetimi” eğitimleri vermiş ve vermeye devam etmektedir. Hayata Dair Notlarına blogu cemkafadar.net üzerinden ulaşabilirsiniz.

İşe alım mülakatlarında bir adayın kişiliğini nasıl çözümleyebilirsiniz?

Bana çok sorulan sorudur; “Siz tek bir mülakat ile bir adayı nasıl bu kadar derinliğine analiz edip, raporlayabiliyorsunuz? Yeri geliyor, biz beş yıl beraber çalıştığımız arkadaşı bu kadar iyi tanımıyoruz.” Bu analizi yaparken o adayın iş verimliliğine etki edecek on kilit noktanın üzerine yoğunlaşıyoruz. 15 yıl içinde 500’ün üzerinde arkadaşı işe yerleştirdiğimizi düşünürsek bu kilit noktaların büyük ölçüde çalıştığını söyleyebilirim.

İşte o on kilit nokta…

Okumaya devam et

Yeni nesil lider adayına mektup

Yeni nesil lider adayına mektup

Hızla değişen, üç sene sonrasını dahi öngöremediğimiz bir dünyada gelecek algımız da değişti, gelecek aslında bugün yaklaşımı öne çıktı. Bugünü ve yarını şekillendirecek iki büyük eğilim, dijitalleşme ve sürdürebilirlik hızla iş dünyasının, hatta yaşamın devamlılığının merkezine oturan iki güçlü kavram oldu. Sadece iş dünyasında değil, hayatın her alanında içinde bulunduğumuz dönüşüm sürecine önderlik edecek liderlere ihtiyacımız var. Bilgi ve iletişim teknolojisi mevcut ezberlerimizi bozarken kurumlardaki hiyerarşiden bağımsız değişime yön verebilen liderlere gereksinimimiz arttı. Peki bu liderleri nasıl, nereden bulacağız, daha da önemlisi yeni dünyanın kaotik düzeninde onlardan ne şekilde hareket etmelerini beklemeliyiz? Gelin yeni nesil lider adayına uzun zamandır unuttuğumuz, en eski iletişim araçlarından biriyle seslenelim. Mektupla. Ama bu mektubu sadece liderimiz okumayacağı, dergimizin okurları da okuyacağı için çok fazla detaylara girmeden post-it notları tadında, kısa konu başlıkları üzerinden bir kontrol listesi gibi yazalım. Lider dostumuz dilediği zaman tekrar okusun, yaptığını düşündüklerinin yanına kırmızı kalemle tik atsın, kafasının takıldıklarının köşesine küçük bir soru işareti koysun, inanmadıklarının üzerini çizsin. Ama üstünü çizdiklerini altta yine okuyabilsin.

Okumaya devam et

Yurt dışında iş bulmak isteyenler için öneriler

Yurt dışında iş bulmak isteyenler için öneriler

Avrupa’da nüfusun yaşlanmasıyla beraber artık sadece mavi yaka değil beyaz yaka personele olan talep de geçmiş yıllara oranla arttı. İletişim imkanlarının gelişmesiyle bugün arayışta olan firmalara ulaşmak daha kolay ancak şimdi de başvuruların arasından sıyrılmak için kişinin kendini iyi yetiştirmesiyle birlikte birtakım incelikleri bilmesi gerektiriyor.

Tüm iş arayışlarının üç ana aşaması vardır.

  • Ön araştırma
  • Özgeçmiş hazırlama
  • Mülakat

Yurtdışında bir iş bulmayı hedeflediğimizde işler biraz değişiyor. Mevcut çalışmanın yanına hazırlık yapılması gereken yeni konular da ekleniyor.

Okumaya devam et

İş görüşmelerinde hangi doğru sorular sizi bir adım öne çıkarır?

İş görüşmelerinde hangi doğru sorular sizi bir adım öne çıkarır?

Yanıtları aramadan önce ilk görüşmede sorulmaması gereken zehirli sorulara bakmakta fayda var.

  • Araç veriyor musunuz?
  • İlk yılım tamamlanmadan yıllık izin kullanabilir miyim?
  • Ücret dışı sosyal haklarım neler?
  • Sağlık sigortası yapıyor musunuz?
  • Servis güzergahınız nasıl?

Soruların ortak paydasını fark ettiniz mi? Hiçbiri yapacağınız işe yönelik, firmaya sağlayacağınız katkıya dair bir şey içermiyor. Hepsi sizin kişisel kazanımlarınızla ilgili. Oysa mülakat yapan kişinin öğrenmek istediği değerlerinizle, firmanın değerlerinin ne kadar buluştuğu? Doğru insan siz misiniz, yoksa kapının dışındaki öteki adaylar mı? İlk görüşmelerin amacı bu iş için uygun olup olmadığınızın anlaşılması, yaratacağınız katma değerlerin keşfedilmesidir. Yani biraz klişeleşmiş bir söylemle, “neden sizi işe alalım?” sorusunun tatmin edici yanıtlarını öğrenmektir. Yukarıdaki soruların mülakat yapan kişide önceliklerinize dair yaratacağı ilk algı, size sunulan pozisyonda hangi farklılıkları hayata geçirebileceğinizden çok kişisel kaygılarınızın her şeyin önüne geçtiği.

Okumaya devam et

Proje finansmanında çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişimin önemi

Bu yazıda ESG (Enviromental, Social, Governance) kriterleri çerçevesinde inşaat projelerinin finansmanını konunun uzmanı, değerli dostum inşaat mühendisi Cihan Değer bizlere anlatacak. 

1) Cem Kafadar: Yurtdışı finansmanlı projelerde ESG ya da Türkçe çevirisiyle ÇSY (Çevre, Sosyal ve Yönetişim) kriterlerinin rolü nedir?

Okumaya devam et

Mühendis – Mimar işe alım mülakatlarında sorulması gereken sorular

Süremiz sınırlı, yarım saat, en iyimseri 45 dakika. Bir kısmı adayın kendisini anlatmasıyla geçiyor. Bir kısmı adayı ısıtacak ön sohbetle. Arada gelen mesaj ve telefonlar da ayrı. Eski televizyon programlarında sunucuların klişeleştirerek söylediği gibi bizim için ayrılan sürenin sonuna geldiğimizde en doğru soruları sorarak adayı tanımamız gerekiyor. Amacımız kişiliğinin özünü ve teknik becerilerini nokta atışı yaklaşımlarla öğrenebilmek. İnsanlar birbirlerini bir ömür boyu tanıyamıyor ama insan kaynakları çalışanlarının böyle bir lüksü yok. Bu şekilde, görüşülen arkadaşın yetkinliklerini iyi ifade etmesini sağlayabileceğimiz gibi, kendini saklamasının da büyük ölçüde önüne geçebiliriz. O zaman gelsin sorular. Ama küçük bir hatırlatma. Ne sorarsak soralım, klişe soruların, klişe yanıtları getireceğini unutmadan.

Okumaya devam et

Kriz Dönemlerinde İnşaat Firmaları İçin Ayakta Kalma Stratejileri

Kriz dönemleri, hele ki bizim gibi bu süreçleri biraz daha uzun ve daha sancılı yaşayan ülkelerde inşaat firmaları için büyük zorluklar yaratır. Kırk yıla yaklaşan meslek hayatımın büyük bir kısmı ne zaman bitecek diye beklediğim farklı durgunluklarla geçti. Ekonomik belirsizliklerin, doğal afetlerin, tedarik zinciri sorunlarının, pandeminin projelerin duraksamasına, maliyetlerin artmasına ve iş gücünde aksamalara neden olduğuna fazlasıyla tanık oldum. Ancak bu zorlu dönemlerde ayakta kalan, hatta büyüyen, bu süreci fırsata çeviren çok firma da gördüm. Böyle zamanlarda küçük olmak, hareket serbesitesi sağlaması açısından avantaj sağlasa da büyük olup doğru stratejilerle krizleri aşanlar da var. Peki nedir bu doğru stratejiler? 

Okumaya devam et

İnşaat Firmaları İçin Yeteneği Çekmenin ve Elde Tutmanın 12 Yolu

İnşaat projeleri süreli olduğundan proje sonlandığında firmanın elinde çalışan için uygun bir iş yoksa çoğunlukla el sıkışarak yollar ayrılır. Bazen de çalışan firmada istediğini bulamadığı için farklı arayışlara geçebilir. Hele ki kritik bir pozisyonda işi ortada bırakarak gidiyorsa vereceği zararı ölçümlemek mümkün değildir. Doğru kurgulanmış bir insan kaynakları yönetimi yetenekli çalışanları bulup, çektiği gibi ve uzun vadede bağlılıklarını artırma noktasında da önemli bir rol oynar. Peki, inşaat firmaları nitelikli personelini elde tutmak için neler yapmalı? İşte inşaat sektöründe doğru bir yetenek yönetimi konusunda izlenmesi gereken yollar:

Okumaya devam et

Projeler neden başarısızlıkla sonuçlanır?

Projeler neden başarısızlıkla sonuçlanır?

İnsanlar gibi zaman zaman projeler de bizi hayal kırıklığına uğratabiliyor. Aslında hiçbir projeye başarısızlık öngörüsüyle başlamayız. İşin başında fayda maliyet analizi yaparız, burada fayda, maliyetten büyükse o projeye soyunuruz. Ancak tüm bu fizibilite çalışmalarımıza rağmen birçok projede istediğimiz sonuçları alamayız. Bazen daha başında hissederiz işin sonunda başımıza gelecekleri. Bazen de iş bittiğinde, tüm verilere sahip olduğumuzda yüzleşiriz bu hiç de istemediğimiz gerçekle. Projelerin neden başarısızlıkla sonuçlandığına dair “Association of Project Managers” bir araştırma yapmış ve bu araştırma sonucunda buldukları on nedeni şu şekilde sıralamışlar.

  1. Paydaşlar arasındaki iletişim kopuklukları (%55)
  2. Planlama eksikliği (%37)
  3. Yanlış kilometre taşları (milestonlar), ara teslim tarihlerinin belirlenmesi (%36)
  4. Kalite kontrol eksiklikleri (%31)
  5. Kontrolden çıkan maliyetler (%27)
  6. Kaynak koordinasyonundaki yetersizlikler (%24)
  7. Yönetimden kaynaklanan zafiyet (%23)
  8. İlerlemenin yönetilememesi, işin iyi takip edilmemesi (%17)
  9. Tedarikçilerin beceri yetersizliği (%16)
  10. Tedarikçilerin kaynak yetersizliği (%10)
Okumaya devam et

İş hayatını anlamak için iş yönetim kitapları yerine hangi klasikleri okumalıyız?

Hemen baştan söylemek istiyorum, bir konuda yanlış anlaşılmak istemem. Edebi eserleri doğrudan bir şeyleri öğrenmek için okumaya kalktığımızda hem öğrenmemiz mümkün değil hem de bu bakış açısıyla kitapları değersizleştirmiş oluruz. Yazıma bu başlığı atıp, böyle bir cümleyle başlamanın ciddi bir çelişki olduğunun farkındayım. O zaman eserlere ve kahramanlara geçmeden bu konuyu biraz açayım. Kurgu kitapları ilk okuduğumuzda kendimizi sayfaların arasına bırakarak, bizi götürdükleri yerlere yolculuk yapmak, yeni karakterler, yeni dünyalar, yeni bakış açıları keşfetmek büyük bir keyif. Ancak ilk okuyuşumuzda aldığımız derin hazzın ardından yapacağımız sonraki okumalarla farklı noktalara odaklanabiliriz. Tarihi bir okuma, sosyolojik bir okuma ya da cinsiyet ayrımcılığı üzerinden bir okuma gibi kurguyu öncelikli kılmadan yapılacak okumalar bize farklı perspektifler kazandıracaktır. Zaten klasikleri klasik yapan da bize farklı fırsatlar yaratabilme kapasitelerinde değil mi? 

Okumaya devam et