Albert Camus’ye göre, en büyük mutsuzluk “sevilmemiş” olmak değil, “sevmemektir”
Category Archives: Felsefe
İnsan neden aydınlığa değil de karanlığa yönelir hep?
Nietzsche, açıklıyor nedenini, “kendisinin derin olduğunu bilen insan aydınlığa yönelir; kalabalığa derin görünmek isteyen insan ise karanlığa yönelir.” Kalabalık, dibini göremediği her şeyi derin sanır diye de ekliyor.
İnsanın aklının her zaman için sorması gereken üç önemli soru
“Aklımın (hem spekülatif, hem de pratik olanın) tüm ilgisi, aşağıdaki şu üç soruda toplanmıştır:
1. Ne bilebilirim?
2. Ne yapmalıyım?
3. Ne ümit edebilirim?”
Kant
Bir kavram ne zaman tehlikeli olur?
İoanna Kuçuradi, çok güzel yanıtlamış bu sorunun cevabını: “İçeriği bulanık olduğu halde, herkes bu kavramı bildiğini sanınca.”
Eğitimin amacı nedir?
Leiden Üniversitesi’ndeki (Hollanda) bu pencere yazısı bu sorunun yanıtını farklı bir bakış açısı ile ne güzel veriyor:
“Eğitimin bütün amacı, aynaları pencereye dönüştürmektir.”
Kaynak: Kaan H. Ökten
Görsel: @HildeKlapwijk
Yer: @UniLeiden
50 yaşımdan 20 yaşıma mektup (video)
Video
50 yaşımdan 20 yaşımdaki halime 50 maddelik bir mektup yazsam önceliklerim neler olurdu? Nelerin peşinden git, neleri boşver, kafana takma derdim? Hiç bitmeyeceğini düşündüğün enerjini nerelere harcamanı, hangi alışkanlıkları şimdiden kazanmanı isterdim?
Bu videoda daha önce yazdığım bu mektubu, yani ileride keşke dememenin o küçücük ipuçlarını anlattım.
Yeryüzünde iki tür yozlaşma vardır
Montesquieu, iki tür yozlaşmadan bahseder ve şöyle der: Biri insanların yasalara uymamasıdır diğeri ise yasaların onları yoldan çıkartmasıdır. İkinci durumda insanlar cezayı görür, suçu değil. Ceza aldıklarında suçu görmeyenler, işte en çok onlardan korkun çünkü intikam alacaklardır.
İki farklı yaşamamız vardır der Pessoa
Pessoa’ya göre iki yaşamımız var.
Çocukluğumuzdan beri düşümüzde yaşattığımız gerçek biz.
Diğeri ise insanlarla paylaştığımız sahte olan.
Sevmemek Cehennemdir

Kızılderililerden modern hayatı sorgulatan 9 düşünce
“İnsan tabiattan uzaklaştıkça kalbi katılaşır” diyen kızılderililerin felsefelerini, yaşam tarzları, beyaz insanların onları nasıl da kandırıp topraklarını ele geçirdiklerini, bunları anlatan hikayeleri hep merak etmişimdir. Ancak hayatın yoğunluğu içinde o kadar merak etmeme rağmen bu konuda pek de bir yayın okuma fırsatım olmadı. Sağolsun internet sayesinde kızılderililer ile ilgili bir yerlerde güzel yazılara ulaştığımda hemen okuyorum. “Kızılderililerden modern hayatı sorgulatan 9 düşünce” de onlardan biri.
1871’de doğmuş bir Stoney kızılderilisi, Yürüyen Boğa diye de bilinen Tatanga Mani, 87 yaşında kızılderililerin temsilcisi sıfatıyla Kanada tarafından bir dünya turuna çıkarılır.
Tatanga Mani Londra’da yaptığı konuşmasında kızılderililerin doğa ile olan ilişkisinden şöyle bahseder:
“Dağlar her zaman taş binalardan daha güzeldir. Şehirlerdeki yaşam yapay bir hayattır. Şehirlerde insanlar ayaklarının altında toprağı hissedemiyor doğa ile bağ kuramıyor, saksıdakiler dışında bitkilerin büyümesine şahitlik edemiyor, gökyüzündeki yıldızları bile caddelerdeki ışıklardan dolayı göremiyorlar.”
Doğaya olan saygıları herkes tarafından bilinen kızılderililerden modern hayatı sorgulatan düşünceler…
1- Ağaçların konuştuğunu bilir miydiniz? Evet, konuşurlar. Birbirleriyle konuşurlar, kulak verirseniz sizinle de konuşacaklardır.
2- Asıl sorun, sizin dinlememeniz, doğayı, ağaçları..
3- Biz ağaçlara zarar vermek istemeyiz. Ne zaman onları kesmemiz gerekse, önce onlara tütün ikram ederiz. Odunu asla ziyan etmeyiz, lazım olduğu kadar keser, kestiğimizin hepsini kullanırız. Eğer onların hislerini düşünmez ve kesmeden önce tütün ikram etmezsek, ormanın diğer bütün ağaçları gözyaşı dökecektir, bu da bizim kalbimizi yaralar.
4- Eğer herkes bir başkası için bir şey yaparsa dünyada ihtiyaç içinde kimse kalmaz. Sadece bir kişiye yardım et! Şimdiki usul bu değil ama inanıyorum, insanlar bu yolu öğrenecekler.
5- İnsan tabiattan uzaklaştıkça kalbi katılaşır.
6- Yeryüzü, bize atalarımızdan miras kalmadı, çocuklarımızdan ödünç aldık.
7- Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak. Şükredecek bir şey bulamıyorsan içindeki kusuru ara.
8- Yapmamız gereken, her şeyi eski sadeliğine döndürmektir, böylece bozulan düzenimiz yeniden kurulacaktır.
9- Barış ve mutluluk her anda mevcuttur. Barış ve mutluluk her adımdadır. Ruhun meseleleri için siyasi çözümler yoktur.