Günümüzün insanı anlaşılamadıkça bu boşluğu beğenilerek kapamak istiyor. Sürekli beğenilme çabası yalnızlığını daha da derinleştiriyor onu kendi içine kilitleyerek.
Category Archives: Aklıma Takılanlar
Güvende iken bile nedir bizi böylesine korkutan?
İlk insan çıplak olduğunu hissedince korku hissetti ve böyle başladı insanın korkuyla tanışması. Korku duygusu ile kendini korumayı öğrendi ve türünü yaşadığı bütün o tehlikelere rağmen bugünlere getirdi. Geçirdiği bu evrim sürecinde güvende yaşamak en önemli önceliklerinden biri oldu. Düşündü ki güvenliğini arttırdıkça tehlikeler de, korkuları da daha azalacak, daha az korkacak dünyadan, yaşamından, kısaca her şeyden. Ama hiç de öyle olmadı, tersine güvenliği arttıkça korkuları da artmaya başladı. En acısı da eskiden doğadan gelecek tehditlerden korkarken bugün en çok kendinden korkar oldu.
Hayattaki en korkunç şey nedir?
En korkunç şey nedir biliyor musunuz?
İnsanın kendi içine baktığında hiçbir şey görememesi. Rahatsız edici bir iç boşluğu hissetmek ve bununla yaşamak. Aslında hem varsın ama bir taraftan da var olmadığını fark ediyorsun çünkü içinde hiçbir şey yok. Aynaya bakıp da kendini görememek gibi bir şey.
Bir insan beyninin ne kadar geliştiğini nasıl anlarsınız?
Bir insanın beyninin ne kadar geliştiğini günlük konuşmalarında ve yazdıklarında kullandığı klişe ifadelerden anlayabilirsiniz. Konuşurken ve yazarken, herkesin dilindeki bilindik, basmakalıp ifadeleri ne kadar fazla kullanıyorsa düşünmek için beynine o kadar az ihtiyaç duyuyordur.
Ne çok günah işlenmiş bu şehirde…
Almancada “Bausünde” diye bir sözcük var. İnşa veya yapım günahı demek. Bir yere uymayan, çirkin, uygunsuz bina veya yapı için kullanılıyor.
Ne çok günah işlenmiş bu şehirde…
Sert ahlak anlayışı üzerine…
Sert ahlak anlayışının her zaman için insanın benliğini oluşturmasına engel olduğunu düşünürüm. Bu anlayışın hakim olduğu toplumlarda özgür ruhlu insanların pek fazla değildir. Bu anlayış modeli, fırsatını bulduğunda bir çok yanlışı yapabilecek insanların ortaya çıkmasına da yardımcı olmuştur.
Balkon özgürlüğe açılan penceredir
Dikkat ediyor musunuz yeni binalara balkon yapmıyorlar artık. Neden derseniz, günümüzün insanları için çok da önemli değil çünkü özgürlük. Yeter ki, o kapalı hapisanelerinin alanı büyük olsun.
İnanmak istediği şeye inanamayan insanın dramı
İnsan inanmak istediği şeye inanamadığında nasıl da zorlar kendini ve o zorlama nasıl da yorar onu.
Müzik ve hikaye ilişkisi
Müziğe bir hikaye yakıştırmak ya da hikayeye bir müzik yakıştırmak, müziğin de, hikayenin de saflığını bozmuyor mu? Yoksa hikaye müziğini, müzik te hikayesini mi arıyor? Bu buluşturmayı yapamadığımızda müzik de, hikaye de boşlukta mı kalıyor? Bir Country parçası, yol hikayesini çağrıştırırken hikayelerin içinde saklanan müziği bulamam çoğu zaman. Düşünürüm o zaman, hikayenin ritmi, inişleri çıkışları bir taraftan kendi müziğini besteliyor olamaz mı?
Kapitalizmin çöküşü ve sonrasına ilişkin küçük bir öngörü
Kapitalizmin çöküşü, ortaya çıkardığı kültürün ve sanatın çöküşünü de beraberinde getirecek. Ne kadar dirensek de daha iyi veya daha kötü olabileceğini bilemeyeceğimiz, insanın yaratıcılığının öne çıkacağı yeni bir dünya doğuyor. Yaşanan tüm sıkıntılar bu yeni dünyanın doğum sancıları belki de.