Shakespeare “olmak ya da olmamak” diyor ya 21.yy insanının seçimi olmamak ya da olamamaktan yana. Varolmak ile kimsenin ilgilendiği yok artık, ne olursa olsun bir şeylere sahip olmak, olmaktan daha ağır basıyor.
Shakespeare, bu yüzyılda yaşasaydı bu önermesine bir de “olamamak”ı eklerdi. İstiyorsun ya da istediğini zannediyorsun ama bir türlü olamıyorsun, gezegenin bu yüzyılda yaşadığı en önemli dramlardan biri bu. Olmamak da kendi içinde bir seçimdir ama ya olamamak. Olamamanın getirdiği iç kırıklığı, bastırılmışlık, bunu nasıl çözecek insan?