Mühendisliğin en önemli kazanımı ne oldu diye sorduklarında; benim için soru sormayı öğretmesi oldu diyorum. Geceler boyunca bir mukavemet ya da statik problemini çözemeyince farketmeden bir sürü soru sormaya başlıyorsun kafanın içinde. Tüm o sorular da yetmiyor çoğu kez içinde kaybolduğun problemi çözmeye. Ama sonra bir bakıyorsun ki, hiç anlamadan zihnin sana bir sürü soru üretmeyi öğretmiş. Zaman geçtikce bu okul yıllarında kendiliğinden öğrendiğin beceriyi, yavaş yavaş hayatına da yansıtıyorsun. Artık hazır cevapların değil, kendi sorularının izinden gidiyorsun. Farkediyorsun ki cevaplar, zaten birilerinin elinde, keşfedilmeye, değiştirilmeye öyle pek ihtiyaçları da yok. Oysa soruları düşündüğünde, peşine takıldığın her yanıtsız soru, seni daha önce keşfetmediğin, bilmediğin bir yerlere götürüyor. En güzeli de yepyeni cevaplara ulaşıyorsun…