Neden mutlu olamıyoruz? Yanlış kurulan denklemler doğru sonuç vermiyor

Bu sorunun yanıtını insanoğlu asırlardır arıyor ama hiçbir dönem, savaş dönemleri de dahil yanıttan bu kadar uzak kalmış olabileceğini düşünmüyorum. Yanlış kurduğumuz denklemler üzerinden doğru sonucları aradığımız bir çağdayız. Sadece mutluluk için değil aradığımız birçok şeyi yanlış kurguladığımız denklemlerle bulmaya çalışıyoruz ve bulamıyoruz çoğunlukla.
Epikuros’un savında olduğu gibi dostlarımız ve özgürlüğümüz yoksa yaşadığımız hayat üzerine kafa yoracak kadar vakit ayıramıyorsak paramız olsa da mutlu olmamız pek mümkün değil gibi görünüyor.
Sistem bize küçük yaşlardan itibaren sürekli olarak az bir gelirle mutlu olamayacağımız düşüncesini empoze ediyor. Mutluluk için geliri öne çıkarıp asıl olması gereken maddi olmayan dostlar ve özgürlük gibi psikolojik öğeleri geriye atıyoruz, böyle olunca da mutluluk için uğraşırken içimizdeki mutsuzluğu büyütüyoruz farkında olmadan.
Eğer hiç dostumuz yoksa lüks bir yaşam, çok kazanç bizi pek mutlu etmeyecektir. Öncelikle dostlar, özgürlük, yatağa yattığındaki düşünce rahatlığı gibi maddi olmayan psikolojik öğelere sahip olmadıkça gerçek anlamda bir mutluluğu yaşayabilmemiz mümkün değil.
Pahalı, lüks şeyler alıp onları tüketerek kaynağını çözemediğimiz, çözmek için üzerinde kafa dahi yoramadığımız sorunlarımıza çözüm bulmaya çalışıyoruz. Psikolojik gereksinimlerimizi doğru çözümleyemediğimiz için de sürekli olarak maddi şeylere yöneliyoruz. Yöneldiğimiz bu maddi nesneler psikolojik ihtiyaçlarımızı karşılayamadıkları gibi bizim gerçek ihtiyaçlarımızı bulmamıza da yardımcı olmuyorlar. Sonuçta kurtulamadığımız bir kısır döngü içinde kendimizi de hayatımızı da tüketiyoruz.

Yorum bırakın