Ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum ama hayatta iken çok şey söylemiş bu kişilerin son sözlerini cafrende.org sitesinde görünce blogumda sizlerle paylaşmak istedim. Tarihçiler tarafından yeryüzüne gelen en zeki insanlardan biri olduğu kabul edilen Leonardo Vinci’nin “Çalışmalarım olması gereken kaliteye erişmediği için Tanrıyı ve insanlığı gücendirdim.” sözü çok şeyi başardığına inanan insanların hayatlarını tekrar gözden geçirmeleri gerektiğini düşündürüyor bana.
Küçük dipnot: Çevirileri çok beğenmedim, bazı sözler de sanki ölüm anında değil de hastalık sırasında daha önce söylenmiş gibi sanki.
Adolf Hitler: Cesedimi Ruslar’ın eline asla vermemelisiniz, beni Moskova’da heykel yaparlar.
Adnan Menderes: Hiç küskün değilim. Hiçbir kırgınlığım yok.
Puşkin: Hayat bitti. Biten hayat, nefesim sıkışıyor… Bir şey eziyor beni!..
Ali İsmail Korkmaz: Vurmayın öldüm.
Alparslan Türkeş: Evladım şu camı açar mısın biraz? Çok sıcak oldu.
Anton Çehov: Çok zamandır şampanya içmemiştim.
Barbaros Hayreddin Paşa: Öldüğüm zaman beni deniz sesi işitecek bir yere defnediniz.
Benito Mussolini: Beni göğsümden vurun.
Caligula: Yaşıyorum. (Kendi askerleri tarafından öldürüldüğü sırada.)
Deniz Gezmiş: Yaşasın tam bağımsız Türkiye. Yaşasın Marksizm-Leninizm’in yüce ideolojisi. Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi. Kahrolsun emperyalizm. Yaşasın işçiler, köylüler!
Desiderius Erasmus: Bağışla Tanrım.
Dursun Karataş: Her şey çok güzel olacak.
Emily Dickinson: İçeri girmeliyim, sis yükseliyor.
Ernesto Che Guevara: Buraya beni öldürmeye geldiğini biliyorum. Vur beni korkak! Yalnızca bir adam öldürmüş olacaksın.
Eugene Delacroix: Mezarıma ne resim ne heykel ne de fotoğraf, hiçbir şey koymayınız.
Fatih Sultan Mehmet: Hekimler, bana niçin kıydınız?
Franz Joseph Haydn: Bu müthiş harp beni bitirdi.
Friedrich Engels: Gidiyorum! (Otel odasında yazdığı makalenin son satırına yazmıştır.)
Gabriele D’Annunzio: Sıkıldım, sıkıldım.
George Bernard Shaw: Beni bir antika olarak saklamaya çalışıyorsun ama işim bitti, öleceğim. (1950, hemşireye hitaben söyledikleri.)
George Gordon Byron: Her şey bitti, artık çok geç.
Giordano Bruno: Ölümümü bildirirken siz benden daha çok korkuyorsunuz.
Goethe: Biraz daha ışık!..
Hart Crane: Hepiniz hoşçakalın.(ABD’li şair, 1912, intihar etmek için gemi güvertesinden atlarken.)
Hüseyin İnan: Ben şahsî hiçbir çıkar gözetmeden halkımın mutluluğu ve bağımsızlığı için savaştım. Bu bayrağı bu ana kadar şerefle taşıdım. Bundan sonra bu bayrağı Türk halkına emanet ediyorum. Yaşasın işçiler, köylüler ve yaşasın devrimciler. Kahrolsun faşizm.
Immanuel Kant: İşte bu iyi.
İvan Sergeyeviç Turgenyev: Aşklarım, elveda, benim beyazımsılarım.
Jane Austen: Ölmek dışında hiçbir şey istemiyorum.
John Wayne Gacy: Ölüm kıçımı öp. (Kendi nabzını ölçerken söyledikleri.)
Julius Sezar: Sen de mi Brütüs?
Kanuni Sultan Süleyman: Ben ölünce bir elimi tabutumun dışına atın. İnsanlar görsünler ki padişah olan Süleyman bu dünyadan eli boş gitmiştir.
Katherine Mansfield: Sanırım, öleceğim. Yağmuru seviyorum. Yağmurun yüzüme değmesine bayılıyorum.
Konrad Adenauer: Ağlayacak bir şey yok.
Leonardo da Vinci: Çalışmalarım olması gereken kaliteye erişmediği için Tanrıyı ve insanlığı gücendirdim.
Lev Troçki: Dördüncü Enternasyonal’in zaferinden eminim, ileri!
Ludwig van Beethoven: Komedi bitti.
XIV. Louis: Siz benim ölümsüz olduğumu mu sanıyordunuz? (Ölüm döşeğinde, oda uşağının ağlaması üzerine.)
Louisa May Alcott: Bu menenjit değil mi?
Mahatma Gandhi: Aman tanrım!
Mahir Çayan: Teslim olmuyoruz, Biz buraya dönmeye değil, ölmeye geldik, Gelin teslim alın bakalım.
II. Mahmud: Ah kahpe İngiliz, en nihayet eserimi tamamlayamadan benim de canıma kıydın.
Marco Polo: Kimse bana inanmayacağı için, gördüklerimin yarısını bile anlatmadım.
Marilyn Monroe: Hoşçakal de Pat, hoşçakal de Jack ve kendine hoşçakal de, çünkü hoş bir adamsın.
Metin Lokumcu: Hadi al, kurtar memleketi.
Mimar Sinan: Biz hizmetimizi Allah için yaptık ve mükafatını da ahirette bekliyoruz.
Muammer Kaddafi: Bana yaptığınız haramdır, siz günah işliyorsunuz evlatlarım ben sizin babanızım, bu olamaz haram nedir bilmiyorsunuz?
Namık Kemal: Biraz dinleneyim.
Necip Fazıl Kısakürek: Demek böyle ölünürmüş.
Necmettin Erbakan: Hakka yürüyoruz Hoca.(Eski Diyanet İşleri Başkanı Lütfi Doğan’a hitaben.)
Nikolay Gogol: Bir merdiven çabuk bir merdiven getirin.
O’ Henry: Yakın ışıkları. Eve karanlıkta gitmek istemiyorum.
Oscar Wilde: Ya duvar kâğıdı gidiyor ya da ben.
Peyami Safa: İşte bu fena. (Boğazından muzdaripti. Kan gelince söyledikleri.)
Prenses Diana: Tanrım. Ne oldu? (31 Ağustus 1997, bir trafik kazasında ağır yaralandıkdan sonra söyledikleri.)
III. Richard: At! At! Bir ata krallığımı veririm!
Saddam Hüseyin: Erkek olun, erkek! (Irak devlet başkanı. İdama götürülürken bu sözü yüzüne karşı “Yaşasın Sadr” diye bağıran cellatlarına söylemiş.)
Simón Bolívar: Lanet olsun, bu labirentten nasıl çıkacağım!
Şeyh Edebali: Asıl ölüm, ilimden payını almayanlaradır. Faydalı ile faydasızı bilenler bilgi sâhipleridir.
Thomas More: Çıkmama yardım ediniz, inerken nasıl olsa yalnız kalacağım. (İdam sehpasına çıkarken cellada son sözleri.)
Thomas Wolfe: Tamam, Mabel, geliyorum. (ABD’li yazar, 1938, ölmüş karısına hitaben)
Victor Hugo: Siyah bir ışık görüyorum.
Vidkun Quisling: Ben haksız yere mahkum ediliyorum ve masum bir şekilde ölüyorum. (Norveç Faşist Partisi genel başkanı)
Vito Corleone: Hayat öyle güzel ki… (The Godfather filmi ve romanının baş kahramanı, büyük mafya lideri.)
Voltaire: Bırakın sükun içinde öleyim.
Winston Churchill: Her şey canımı sıkıyor.
Wolfgang Amadeus Mozart: Ölümün tadı, dilimin ucunda. Bu dünyadan olmayan bir şey hissediyorum.
Yahya Kemal Beyatlı: Ölmek kaderde var; yaşayıp köhnemek hazin, bir çare yok mudur buna ya Rabbelalemin?
Yusuf Aslan: Ben ülkemin bağımsızlığı ve halkımın mutluluğu için bir defa ölüyorum. Sizler, bizi asanlar şerefsizliğinizle her gün öleceksiniz. Biz halkımızın hizmetindeyiz. Sizler Amerika’nın hizmetindesiniz. Yaşasın devrimciler! Kahrolsun faşizm!