“Aşkı ilk defa yaşamak gibi, denizi ilk defa görmek gibi, Dostoyevski’yi keşfetmek de insanın hayatında önemli bir tarihtir.” der Borges. Gençlik yıllarımdan bu yana tekrar tekrar okuduğum yazardır Dostoyevsi. Borges’in dediği gibi Dostoyevski’yi keşfetmek insanın kişisel tarihinde önemli bir noktadır ancak Dostoyevsi’nin eserlerini her okuyuşumda yazarı da, kendimi de farklı açılardan keşfederim. Onun eserlerinden altını çizdiğim satırların küçük bir kısmını aşağıda paylaştım.
Cehennem nedir? Bir türlü sevememek ve onun verdiği acı işte bana göre cehennem budur.
Birini sevmek, onu tanrının istediği şekilde görmektir.
Beyinden çok ona yol gösteren şeyler önemlidir; karakter vicdan cömertlik ve yeni düşünceler
En büyük mutluluk mutsuzluğun kaynağını bilmektir
Tutku insan varoluşunun en temel yasasıdır.
Elbette hepimiz eğitim gördük. Fakat çocukluktan bize kalan birkaç güzel anıdan daha iyi bir eğitim yoktur. İnsan çocukluk anılarını yanında taşıyorsa geri kalan hayatında hiç zorlanmayacak demektir. Ve kalplerimizde böyle tek bir hatıra bile kalmışsa işte o hatıra bir gün kurtuluşumuzun anahtarı olabilir.
Aslında her şey insanın avucunun içindedir ama onun korkaklığı yüzünden ellerinden kayıp gider.
Bana kalırsa insanın en güzel tanımı iki ayaklı nankördür.
“Dünyayı güzellik kurtaracak” diyor prens; prensin böyle düşünmesinin tek sebebi olabilir: aşk
Aklınız ne kadar çalışırsa çalışsın kalbiniz kötülükle dolup taşıyorsa ve saf bir kalbiniz yoksa asla gerçekten bilinçli olamazsınız.
İnsanlar zenginleştikçe dünyadaki mutluluk azaldı
Gerçek mutluluk onu elde etme sürecinde yatar
İnsanların eylemlerinin bizim anlayabileceğimizden çok daha karmaşık gerekçeleri vardır ve bunları doğru tahmin edemeyiz
“Her şeye alışabilen bir yaratık” bence insanın en iyi tanımı budur.
Dostum gerçek her zaman inanılmazdır bunu hala öğrenemedin mi? Gerçeği daha makul hale getirmek için mutlaka içine biraz yalan katmalısın.
Her insan bütün insanlara karşı günah işler ve her insan başkasının günahından biraz da olsa sorumludur. Tek başına işlenen günah diye bir şey yoktur.
İnsan doğru ve güzel bir şey yaptığında hayat ne kadar da güzel.
Akıl tutkunun kölesidir
İnsan somut şeylere ve çıkarımlara öylesine tutkuyla bağlıdır ki sırf mantığını doğrulamak için gözlerini ve kulaklarını kapamaya hazırdır.
Akıl ne bilir ki, akıl sadece öğrenmeye gücünün yettiği şeyleri bilebilir.
Sevdiğiniz kişiye size zulmetme hakkını bilerek ve isteyerek mi veriyorsunuz işte bence aşk budur.
Sana sonsuz mutluluk dilemiyorum emin ol bu seni sıkardı. Ama acı çekmeni de dilemiyorum. Hani bilge insanlar hep der ya “yaşayabildiğin kadar yaşa” diye işte ben ona küçük bir şey daha ekliyorum yaşayabildiğin kadar yaşa, asla sıkılma.
Kendini aldatmayı başarabilen insan en mutlu insandır
İnsan kendine yalan söylemeye mahkumdur
Aynı anda birkaç tavşan yakalamayı deneyin. Bir tane bile yakalayamazsınız.
Cahilliğin verdiği arsızlıkdan daha kötü bir şey yoktur.