Jean Jacques Rousseau’nun “Toplum Sözleşmesi” kitabından altını çizdiklerim

Jean Jacques Rousseau’nun “Toplum Sözleşmesi”ni 19 yaşında sevdiğim bir arkadaşımın kütüphanesinden ödünç alarak okumuştum. Kitap benim olmadığı için de altını doya doya çizememiştim. 🙂 Kitabı geçtiğimiz yıl bir kez daha okuma fırsatını buldum. Rousseau’nun bugünün ve yarının Türkiye’sine seslendiği çok bölüm var kitabında. Altlarını iki kez çizdiğim satırları sizlerle paylaşıyorum.

“halkın, ekmeğini kazanmak için harcadığı zamandan başka zamanı yoksa, yazık. ekmeğini sevinçle yiyebilmesi için de zamanı olması gerek. yoksa, uzun süre kazanamaz olur ekmeğini. halkın çalışmasını isteyen şu adaletli ve iyiliksever tanrı, onun dinlenmesini de ister. doğa da halkın aynı zamanda çalışmasını ve dinlenmesini, didinmesini, aynı zamanda da haz duymasını ister. çalışmaya karşı duyulan tiksinti yoksul insanları çalışıp didinmekten daha çok bunaltır.”

“bir arazinin etrafını tel örgülerle çevirip, ‘bu topraklar ve üzerindeki meyveler bana ait’ diyen insan, bugünkü modern toplumların kurucusu olmuştur. arazinin etrafındaki telleri söküp atarak ‘o adama inanmayın, bu topraklar ve üzerindeki meyveler herkesindir’ diyen adam, dünyayı nice savaşlardan, katliamlardan, kan ve göz yaşından kurtaracak olan insandır.”

“insanın özgürlüğü; her şeyi yapabilmesinde değil, istemediği hiçbir şeyi yapmak zorunda olmamasındadır”

“yasama, yürütme yargı iç içe geçmişse, özgürlükler garantide değilse, anayasa yok demektir. kuvvet kimdeyse o hakimdir.”

“uygarlık zembereği boşalmış bir halk yeniden özgür olamaz.”

“ey özgür uluslar, şu özdeyişi unutmayın: olmayan özgürlüğü sağlayabilirsiniz ama yitirdiğiniz özgürlüğü asla!”

“insanlarin cocukluktan itibaren iyiye, iyi bir sekilde yonlendirilmeleri gerekir. kotuluk, dogal, insana ozgu bir sey degildir. yapaydir. bu sebeple ortadan kaldirilmasi imkan dahilindedir. iyilik ise insan dogasi ile ahenkli bir butunluk icerisindedir.”

“bir kez töreler yerleşip kör inançlar kökleşti mi, artık onları düzeltmeye çalışmak hem tehlikeli,hem boşunadır. halk, ortadan kaldırmak için bile olsa, dertlerine kimsenin dokunmasını istemez, tıpkı hekimi görünce titremeye başlayan akılsız ve ödlek hastalar gibi.”

“bir ulus barbar kaldığı sürece özgürlük elde edebilir ama uygarlık yayı gücünü kaybetti mi, özgür olamaz. Artık ona gereken, kurtarıcı değil, bir efendidir.”

“egitim bireyin zihninde otorite olusturmaya degil, zihni otoritelerden yalitarak, aklin gelecekteki kullanimini saglayacak sekilde duzenlemelidir. boylelikle bilgi, bireyin kullanilmasina bir arac olmayacak, bireyin kullanmasi icin bir arac olacaktir.”

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s